29 Temmuz 2013 Pazartesi

Arap Baharı’nın Kilit Ülkesi Mısır’da Şubat 2011 ile Temmuz 2013 Arası.

2011 yılında Kuzey Afrika ülkelerinden Orta Doğu’ya hatta küresel ölçek’te örnek teşkil edecek halk hareketlerinin besin ve ilham kaynağı olan Arap Baharı ya da Arap Uyanışı’nın Tunus’tan başlayıp Cezayir, Libya, Mısır, Yemen ve Suriye’ye kadar ilerlediğine şahit olduk. Halk hareketlerinin başlamasının genel itibari ile işssizlik engelinin artık düşmesi gerektiği, ekonomik refahın yükselmesi ve askeri vesayetin tamamı ile ortadan kalkması istekleri arasındaydı. Tahrir meydanını dolduran 30 yıllık bir diktatöryel rejimin kendilerini artık zulüm getireceğini söyleyen, günlerce Tahrir meydanında ve Mısır’ın birçok meydanında protesto gösterilerine başlayan milyonlarca Mısırlı 11 Şubat 2011 günü Hüsnü Mübarek’in istifa etmesi ile amaçlarına ulaşmışlardı. “Mübarek'in Başkan Yardımcısı Ömer Süleyman, Hüsnü Mübarek'in istifa ettiğini açıklarken, Mübarek'in ilk açıklamasının aksine, yetkilerini Ömer Süleyman'a değil, Mısır Ordusu'na bıraktığı belirtilmişti.1” “Mısır televizyonu, Yüksek Askeri Konseyin açıklamasına dayandırdığı haberinde, gereken anayasal değişikliklerin yapılması ardından hür ve âdil seçimlere gidilmesi güvencesinin de verildiğini; böylelikle ülkenin özgür ve demokratik bir topluma dönüşebileceğini bildirmişti.2” “Muhalif liderlerden Muhammed El Baradey ise yaptığı açıklamada, "Bu benim hayatımın en mutlu günü. Ülkemiz onyıllar süren baskıların ardından kurtuluşa erişti" dedi. Baradey bundan sonra iktidarın iyi koşullarda devrinin söz konusu olacağını ifade etmişti.3” Bu istifa ardından birçok soruyu gündeme getirse bile yeni hükümetin kurulma çabaları ve ordu yönetimindeki değişiklikler 30 yıllık Mübarek yapılanmasının ani bir şekilde değiştirilemeyeceği 4 Temmuz 2013 yılında belli olacaktı. Mısır'ın en büyük muhalif grubu Müslüman Kardeşler, Hüsnü Mübarek'in istifasından ötürü bugünün "zafer günü" olduğunu açıklamıştı. Öte yandan Hamas ise Mübarek'in istifasını, "Mısır'daki devrimin zaferinin başlangıcı" olarak nitelendirmişti. Gazze Şeridi'nde yönetimi elinde bulunduran Hamas Hareketi sözcülerinden Dr. Sami Ebu Zühri, bunun Mısır halkının iradesinin ve azminin bir sonucu olduğunu ve Hamas olarak Mısır halkının yanında olduklarını belirtmişti. Özellikle Mısır devriminin gerçekleşmesinin ardından devrik lider Hüsnü Mübarek ve oğullarının devrimde hayatını kaybedenler ve yolsuzluk suçlamaları ile ulusal yargı önüne çıkması adeta tiyatro’ya dönüştürülmüş bir yargı sistemi ile karşılaşılıyordu. Hüsnü Mübarek’i yargılayan hakim ve yüksek yargıçlar taraflı soruları ile tarafsız bir devrim’e gölge düşürüyorlardı. Mısır'da, 25 Ocak 2011'deki devrim sürecinde göstericilere ateş açılması emrini vermek ve yolsuzluk davalarından suçlu bulunan Devrik Lider Hüsnü Mübarek, müebbet hapse mahkum edilmiş ancak Temyiz Mahkemesi, davanın yeniden görülmesine hükmetmişti. Devrim sürecinde 850 kişi hayatını kaybetmişti. Tarafsız biryargı sistemine alışık olamayan Mısır yargısı Devrik Lideri yargılarken savcıları ve avukatların sorularına yetişemediği gibi süreci de sağlıklı bir şekilde ilerletemiyordu. Mısır’da böyle çarpık ve yasaları ile tezat bir ortam oluşturulmuştu. Hüsnü Mübarek, 11 Şubat'ta halk hareketi sonucu devrilmesinden beri Şarm Eşşeyh'te ikamet ediyordu.






                
Mısır‘ın Devrik Lideri Hüsnü Mübarek ve Oğulları Ala ve Cemal Mısır Yargısı Karşısında Yargılanıyor.
“Devlet televizyonu, Mübarek'in sorgulama sırasında geçirdiği kalp rahatsızlığının ardından kaldırıldığı Şarm El Şeyh'teki hastanede yoğun bakımda olduğunu duyurmuştu. 4
Mısırlı ünlü işadamı Hüseyin Salem, Hüsnü Mübarek'in ortaklarından biriydi. Otel Kralı olarak bilinen Salem, halk hareketinin başlamasıyla Ocak ayının sonlarında Mısır'ı terketmişti. Bir çok mal varlığını Kahire'de bırakmak zorunda kalan Hüseyin Salem, Mısır'daki adamlarına eşyalarını toplama emri verdi. Dün Salem'e ait tam 100 bavul hazırlandı. İşadamanın eşine ait altın ve mücevherler, nakit para, antikalar, CD'ler ve tablolar 100 bavula yerleştirildi. Bavullar Kahire Havalimanında ülke dışına çıkarılmak üzereyken yakalandı. Mısır polisi Hüsnü Mübarek'in ortağı olan işadamının bavullarına el koydu.5
 
 

“Seçimlerin ilk turu 23-24 Mayıs 2012 tarihleri arasında yapıldı. Seçimlerde, Müslüman Kardeşler'in kurduğu Özgürlük ve Adalet Partisi'nden Muhammed Mursi ve bağımsız aday Ahmet Şefik, en çok 2 oyu aldığı için ikinci tur seçimlere kaldı. Kurallara göre; (hiçbir aday %50'yi geçemezse en çok oyu alan 2 aday ikinci tur seçimlere kalacak).
İkinci tur seçimlerde Müslüman Kardeşler'in kurduğu Özgürlük ve Adalet Partisi'nden Muhammed Mursi ve bağımsız aday Ahmet Şefik aday oldu.Seçimler 16-17 Haziran 2012 tarihinde yapıldı %51.73 oy oranı ile Muhammed Mursi kazandı.6”
“Mısır Cumhurbaşkanlığı Seçim Kurulu Başkanı Faruk Sultan, düzenlediği basın toplantısında, seçimlere katılan 13 adayın aldığı sonuçları ilan etti. Sultan, seçimlere katılım oranın basın yayın organlarında yer aldığı gibi yüzde 38 değil, yüzde 46.42 olduğunu belirtti. Açıklanan sonuçlara göre, seçimlere katılan adayların aldıkları olaylar şöyle:

Muhammed Mursi: 5 milyon 764 bin 952
Ahmet Şefik: 5 milyon 505 bin 327
Hamdin Sabbahi: 4 milyon 820 bin 273
Abdulmunim Ebu'l-Futuh: 4 milyon 65 bin 239
Amr Musa: 2 milyon 588 bin 850
Muhammed Selim El Avva: 235 bin 374
Halid Ali: 134 bin 56
Ebu İz El Hariri: 40 bin 90
Hişam El Bastavisi: 29 bin 189
Mahmud Hişam: 23 bin 992
Muhammed Fevzi İsa: 23 bin 889
Hüsam Hayrullah: 22 bin 36
Abdullah El Eşal: 12 bin 249” 7
2012 Mısır cumhurbaşkanlığı seçimleri'nde Müslüman Kardeşler'in aday gösterdiği Hayrat Şatır'ın adaylığı düşünce, yerine Muhammed Mursi seçildi. Yoğun seçim kampanyası yürüttü. İlk turda %25.5 oy aldı ve ikinci tura girmeye hak kazandı. İkinci turda da %51.73 oy alarak, 5. cumhurbaşkanı oldu.” 8
“Seçimleri kazanan Mursi'yi Müslüman Kardeşler destekliyordu. Mısır'da cumhurbaşkanlığı seçimini Hürriyet ve Adalet Partisi adayı Muhammed Mursi'nin kazanması, ülke tarihinde birçok ilkleri de beraberinde getirdi. Mısır'da krallığın yıkılmasının ardından cumhurbaşkanlığı koltuğuna sırasıyla oturan Muhammed Necip, Cemal Abdülnasır, Enver Sedat ve Hüsnü Mübarek, askeri kariyerlerinden cumhurbaşkanlığına geçiş yapmıştı. Mısır'ın Şarkiye vilayetinden olan ve iki dönem milletvekilliği yapan Muhammed Mursi ise mühendislik alanında akademik kariyere sahip. Mursi'nin cumhurbaşkanlığını kazandığına dair açıklamayı ülkedeki bazı yayın organları, ''Dört askerden sonra cumhurbaşkanı olan sivil İslamcı'' başlığıyla okuyucularına duyurdu. Bu arada, Mısır'ın son iki cumhurbaşkanı da Munifiye'den çıkmıştı. Sedat ve Mübarek, Münifiye doğumlu iki cumhurbaşkanı olurken, seçimde yarışan Mursi ve Şefik'in Şarkiye vilayeti nüfusuna kayıtlı bulunmaları, Mübarek sonrası ilk cumhurbaşkanın Şarkiye'den çıkmasını kesinleştirmişti. Mursi 5 bin yıllık Mısır tarihinde demokratik ve şeffaf seçimler sonucu ilk kez cumhurbaşkanlığını kazanan kişi oldu. 1928 yılında kurulan Müslüman Kardeşler de ilk defa iktidara geldi. Öte yandan, Tahrir Meydanı'nda toplanan binlerce kişi Mursi'nin zaferini kutlarken, seçimi kaybeden Ahmet Şefik'in sonucu evinde öğrendiği bildirildi. Mısır'daki cumhurbaşkanlığı seçiminden Müslüman Kardeşler'in adayı Muhammed Mursi'nin zaferle çıkmasının ardından yönetimin ne zaman Mursi'ye devredileceği ve yeni cumhurbaşkanının yetkileri tartışılıyor. Anayasa Uzmanı Atıf el-Benna, AA'ya yaptığı açıklamada, Mursi'nin cumhurbaşkanlığı yemininin hemen ardından askeri bir izne gerek duymaksızın tüm yetkiyi elinde bulunduracağını belirtti. Askeri Konsey'den geçen yıl yapılan açıklamada, 30 Haziran'da yönetimin yeni cumhurbaşkanına devredileceğinin duyurulduğunu hatırlatan el-Benna, ''Dolayısıyla Askeri Konsey yemin töreni için önümüzdeki cumartesi gününe kadar bir gün belirlemek zorunda'' dedi. Birçok devlette olduğu gibi Mısır'da da hükümetin, cumhurbaşkanı yemin eder etmez istifasını sunması gerektiğini belirten el- Benna, şunları kaydetti:  Hükümet kurma görevini cumhurbaşkanı verir. Mısır'da da böyle olacak. Zaten Askeri Konsey'in hazırladığı tüzükte hükümet kurmayla ilgili bir karar yok. Tabii ilan edilen anayasa niteliğindeki tüzükle birlikte askerin elinde yasama yetkisi var. Ancak cumhurbaşkanı en yetkili isim olarak yeni bir parlamento seçimine gidilmesini isteyebilir. Bu arada, el-Benna, anayasa niteliğindeki tüzüğün 30. maddesine göre Mursi'nin Yüksek Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu'nun önünde yemin etmesi gerektiğini dile getirirken, bazı siyasi partiler buna karşı çıkıyor. Parti temsilcileri, Muhammed Mursi'nin, yeminini Askeri Konsey'in zorunlu kıldığı Anayasa Mahkemesi önünde değil, Halk Meclis'inde yapması gerektiğini belirtiyor. Parti temsilcileri, Mursi'nin Halk Meclisi önünde yemin etmesiyle yasama hakkının tekrar Halk Meclisi'ne verileceğinin altını çiziyor.” 9
“Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi seçildikten sonra yaptığı açıklamada; daha önceki açıklamalarında herkese eşit davranacağını, Mısır halkının kölesi olacağını, uluslararası endişeleri gidermek için daha önce imzalanan anlaşmalara sadık kalacağını söyleyen Mursi, sonuçların açıklanmasınn ardından konuştu: ''Mısır'daki seçimleri demokratik bir şekilde koruyan şerefli Mısır yargısı ve askerlere selam olsun. Tüm Mısır halkını kutluyorum” 10

“Suriye muhalefetinin önde gelen isimlerinden Heysem Maleh, Hüsnü Mübarek döneminde Mısır İstihbarat Şefi olarak görev yapan Ömer Süleyman'ın Suriye'nin başkenti Şam'da 18 Temmuz'da gerçekleştirilen bombalı saldırıda yaralandığını açıkladı. Beşar Esad'ın eniştesi Asaf Şevket ve birçok üst düzey görevlinin hayatına mal olan saldırının ardından Süleyman'ın ABD'ye götürüldüğünü anlatan Maleh, konuyla ilgili ellerinde video ve fotoğrafların bulunduğunu kaydetti, ancak bunları kamuoyuyla paylaşmadı. Söz konusu saldırının Esad tarafından düzenlendiği, olayda ölenlerin Esad karşıtı bir darbe planı yaptıkları için cezalandırıldığı iddia edilmişti. 11

"1993-2011 yılları arasında Mısır Genel İstihbarat Servisi (EGIS)’nin başkanlığını yürütmüş olan Ömer Süleyman, Hüsnü Mübarek’in örtülü operasyonlarında ve uluslararası politika yapımında kullandığı taşlardan bir tanesi olmasına rağmen, dikkat çekici hususlardan bir tanesi icraat ve Mübarek’e desteğinden dolayı soruşturmaya veya yargılanmaya tabi tutulmamış hatta neredeyse devlet başkanlığına aday olabilecek konuma kadar yol alabilmiştir. Ömer Süleyman’ın görevde bulunduğu süre içerisinde, başta Hüsnü Mübarek ve sonrasında başta ABD olmak üzere bölgedeki ülkelere hizmetlerinin olduğu sıklıkla ifade edilmiştir. Bu hizmetlerden başlıcaları; Mısır’daki Mübarek rejiminin devamı adına ülkedeki muhaliflerin zor tedbirlerle sindirilmesi, ABD’nin ve İsrail’in bölgedeki güvenlik politikalarının sözkonusu ülkelerin menfaatleri doğrultusunda hareket edilmesi, arabuluculuk çalışmaları ve İslami aşırıcılığın dizginlenmesi olarak kaydedilmiştir. Ömer Süleyman’ın kariyeri boyunca tüm bunları gerçekleştirirken kirli istihbarat yöntemlerine başvurduğu da iddia edilmiştir. Buna göre; içerisinde sorgulamaların yapıldığı CIA uçakları, gizli cezaevleri, işkence merkezleri gibi uygulamaların odağında Ömer Süleyman’ın olageldiği, aşırı İslamcılar ile Filistin’e gidiş-geliş yapanların sorgulanması ve Hamas ile bağlantılarının öğrenilmeye çalışılması, Hamas ile ilgili olarak İsrail’in işlerinin ve aksiyonlarının kolaylaştırılmasının Süleyman’ın icraatları arasında yer aldığı söylenegelmiştir. 12

  
“Mısır Genelkurmay Başkanı Sisi, Anayasanın askıya alındığını, geçici teknokratlar hükümeti kurulacağını açıkladı. Sisi, Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın, seçim yapılana kadar Cumhurbaşkanlığı görevini yürüteceğini söyledi. Açıklama şöyle:

MISIR HALKININ TALEPLERİ REDDEDİLDİ
Şimdiye kadar birçok çağrı yapıldı. Mısır askeri stratejik bir yardım da sundu. Karşılaştığımız büyük zorluklar ve tehditlerin üzerinden gelebilmek için sosyal güvenlik ve politik açıdan çağrıda bulundu. Askeri kuvvetler bölünmenin, gerginliğin, çatışmanın olmamasını istiyor. Mevcut krizden çıkabilmek için bütün çağrıları yapıyor. Askeri tarafın göstermiş olduğu talepler 21-22 Haziran'da görüşlerini bildirmiş olduk. Her türlü devlet mercii tarafından askerin görüşleri reddedilmiş oldu. Mısır'daki kitlelerin de istekleri ve talepleri reddedilmiş oldu. Bizim amacımızın uzlaşmadır, insanların umudunu, güvenini sağlamaktır. Başkanın dün yapmış olduğu konuşma ve bunun öncesindeki süreçler kitlelerin taleplerini karşılanmadığını gösteriyor.

TEKNOKRAT HÜKÜMETİ OLUŞTURULABİLİR

Mısır'da bir yol haritası çizilmelidir. Bu yol haritasında çeşitli konular vardır. Bunlar arasında Anayasa'nın askıya alınması vardır. Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın da aynı şekilde bu süreçten geçmesi gerekmektedir. Erken seçimin açıklanması gerekmektedir. Yeni başkan seçilene kadar ara bir hükümetin oluşturulması gerekmektedir. Bu ara dönemdeki kararnameler çıkarılmalıdır. Teknokrat bir hükümet oluşturulabilir. İlgili tüm süreçleri yönetmesi gerekmektedir.

ULUSAL BİR UZLAŞMA SAĞLANMALIDIR

Tüm ölçekteki ilgili değiştirme süreçlerinin Anayasa çerçevesinde gerçekleşmesi gerekmektedir. Askeri Yüksek Şura, parlamenter seçimlere bu yolda gitmeli ve de parlamenter seçimlerin sürecini başlatmalıdır. Etik bir başlık altında medyanın özgürlüğü, halkların özgürlüğü dikkate alınarak bunlar yapılmalıdır ki, gençlere yetki verilebilsin ve de karar verme süreci sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilsin. Ulusal bir uzlaşma gerçekleştirilebilsin. Her taraftan kişilerin katılımıyla gerçekleştirilsin.

HALKIMIZIN GÜVENLİĞİ SAĞLANMALIDIR

Mısır Askeri Kuvvetleri ayakta duracaktır, İçişleri ve Güvenlik Bakanlığı'yla iletişim içerisinde olacaktır. Huzurlu ve barışçıl bir ortam içerisinde bu sürecin gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. Askeri kuvvetler, polis ve de yargı personeli bu noktada kendini adamıştır. Halkların güvenliğini, emniyetini ve refahını sağlamak için kendini adamıştır ve de bunun savunmasını yapmaktadır.

TELEVİZYON YAYINLARI DURDURULDU
Mısır'da ordunun yönetime el koymasının ardından bazı televizyon kanallarının yayınları durduruldu. Mısır 25, El Nas ve El Hafız adlı kanallarının çalışanlarının da gözaltına alındığı iddia ediliyor.
13
Mısır’da gerçekleştirilen darbe girişimine uluslararası komiteler ve bağımsız örgtler darbe diyemezken Türkiye Cumuriyeti devleti ile birlikte bütün yetkilileri Mısır’ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye desteklerini her platformda açıklamışlardı. Mısır ordusu ülkesinin ilk seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi illegal bir yöntem ile indirip askeri vesayeti yine Mısır üzerinde şekillendirmeleri demokrasi ve insan hakları katliamının nasıl gerçekleştirildiğini 2013 yılında bizlere çok iyi gösteriyorlardı. Bir yandan Mısır Cumhuriyet Muhafızı askerleri Kahire'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın önünde bekliyor. Bir yandan da Kahire'nin Medinat Nasr semtinde toplanan Cumhurbaşkanı Mursi destekçilerinin etrafını saran askerler nişan alıyor. Bir diğer yandan da askeri araçların 6 Ekim Köprüsü'nden geçtiğini görülüyordu. Kahire Üniversitesi'nin önünde zırhlı araçlar konuşlandırılıyor. Müslüman Kardeşler kendilerine saldıran haydutların, baltacıların ve illegal grupların saldırılarından endişeliydi. Mısır’ın birçok meydanlarındam milyonlarca kişi seçilmiş cumhurbaşkanı için sokaklarda ve meydanlarda günlerce zor şartlar altında demokrasi ve ve bağımsızlık mücadelesi için beklerken, bir yandan da çocuklarının bağımsız ve gelecek kaygısı olamadan yaşamaları için meydanlarda aç ve susuz Ramazan ayında beklemeleri Mısır’da bir intifada oluşturuyordu. Bölgede değişen roller ve siyasal ayrılıklar Mısır üzerinde şekiileniyor, komşusu israil’in çıkarlarına uygun hareket eden darbe komutan Abdulfettah El Sisi her defasında Gazze’nin nefes borusu olan Refah tünellerini bombalatıyordu.

  
Mısır ordusunun Gazze’den Sina’ya açılan tünelleri patlayıcılarla yok etmeye başladığı bildirildi. Mısır’da yayımlanan el-Yovmu’s- sabi gazetesinin haberine göre Mısır güvenlik güçleri dün geceden itibaren Gazze’den Mısır’a açılan tünelleri patlayıcılarla imha etmeye başladı.14

Gazzelilerin başta yiyecek ve ilaç olmak üzere çok sayıda hayati ihtiyacını karşılamak zorunda kaldığı tünelleri Mısır ordusu darbeyle başa gelen yeni yönetiminde emriyle imha etmeye başladı. AA muhabirinin görgü tanıklarından aldığı bilgiye göre, Mısır silahlı kuvvetlerine bağlı ekipler, ülkenin güneyindeki Sina Yarımadası'nda bulunan 3 tüneli yıktı.15
“Mısır ordusunun Gazze sınırında yer alan, yakıt ve mal geçişlerinin sağlandığı birçok tünele sabahın erken saatlerinde operasyon gerçekleştirdiği ve kaçak mallara el koyduğu bildirildi.16

 



“Mısır'da, Hazım El Biblavi'nin başbakanlığında kurulan geçici hükümet, geçici Devlet Başkanı Adli Mansur'un huzurunda yemin ederek göreve başladı. Mısır'da, Hazım El Biblavi'nin başbakanlığında kurulan geçici hükümet, geçici Devlet Başkanı Adli Mansur'un huzurunda yemin ederek göreve başladı.  Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı General Abdülfettah El Sisi, hükümette bakanlık görevinin yanı sıra başbakan yardımcılığını üstlendi.  Sisi, daha önce yaptığı açıklamalarda başbakan yardımcısı olmayacağını ifade etmişti. Hükümette Nebil Fehmi Dışişleri, Muhammed Ahmed İbrahim ise İçişleri Bakanlığı'na getirildi. Ulaştırma Bakanlığı adaylarından eski Ulaştırma Bakan Danışmanı Ahmed Sultan'ın son anda görevi kabul edemeyeceğini belirtmesi üzerine bu bakanlığa kimse getirilemedi.  İdari Kalkınma Bakanlığına getirilmesi beklenen Ahmed Derviş'in de hükümetin nihai listesinde yer almadığı ifade edildi. Müslüman Kardeşler: 'Hükümeti tanımıyoruz' Toplam 33 üyeli kabine, ağırlıkla liberallerden oluşuyor. Diğer isimler ise teknokratlar arasından seçildi. Bakanlar Kurulu'nda Müslüman Kardeşler ya da Nur Partisi'nden bir temsilci yer almıyor. Müslüman Kardeşler geçici hükümeti tanımadığını ilan etti. 17


Rabiatul Adeviyye meydanında günlerce zor şartlar altında demokrasi nöbeti bekleyen insanların üzerine helikopterler ve baltacı diye adlandırılan paralı tutulan illegal örgüt üyeleri ateş ediyor her geçen gün yüzlerce insan şehit oluyordu. Son rakamlar tüylerürpertici idi 450 şehit 5000’den fazla yaralı ve 1500’den fazla tutuklu kişi, sadece demokrasi, hürriyet, bağımsızlık ve seçim ile iş başına getirilmiş cumhurbaşkanlarının görevinin iade edilmesi talebinde bulunmuşlardı. Mısır ordusu 25 Ocak 2011 devriminden sonra adeta katliam yaptı. Mısır ordusu darbe ile Orta Doğu’nun enstrateij bölgesinde katliam zilleri çalarken Tahrir meydanındaki yüzlerce kişi ise katliamı ve darbeyi halen destek gösterileri yapmakla meşgullerdi. Bu darbe kabul edilemeyecek ve lanetlenecek bir girişimdi. Orta Doğu’da Nil’den akan sullar adeta kana bulaşmış bölge için stratejik konuma sahip Sina Yarımadası adeta terör örgütlerinin ele geçiyordu. Bu durumdan tek bir ülke memnun idi o da israildi. İsrail darbeci komutan Abdul Fettah El Sisi’yi bir kahraman olarak ilan ediyor, Müslüman Kardeşler hareketine adeta kan kusuyordu. İsrail, İhvan’ı bölgede istemiyor, İslami Birlik Hareketinin daha çok büyüyeceğini tahmin ediyor ve Gazze Şeridi’ndeki Hamas Hareketi’nin de daha çok güçleneceğini biliyordu. Kuzey Afrika’da ve Orta Doğu’da Müslüman Kardeşler hareketinin gittikçe büyüdüğünü fark eden Batılı ülkeler ve monarşi ordularını artık çok açıkça destekleyen ABD böyle büyük bir hareketin önünü darbe faktörleri ve kaos girişimleri ile kesmeye hedefliyordu. Türkiye, Mısır ordusunun darbesine kadar  askeri, ticari, teknoloji ve diplomatik olarak büyük müttefik idi. Şu ana dek ilişkiler kesintiye uğramış gibi görünsede uzun vadeli olarak Türkiye ve Mısır konjonktürel sebeplerden dolayı ikili ilişkileri sarsılacak ülkeler asla olmamıştır.






 
 




darbe gerçekleştiren Mısır ordusu insan hakları, demokrasi, adalet ve hukuk adeta katledildi, binlerce insan yaralandı ve yüzlerce insan katledildi ve seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi dünya kamuoyu önünde böyle görüntülendi.
 

                                    Kardeşim sen özgürsün - أخي أنت حرٌّ - ahi ente hurrun


Kaynak:
3- http://www.istanbultimes.com.tr/guncel/husnu-mubarek-istifa-etti-h6741.html


5- http://www.sabah.com.tr/Dunya/2011/04/25/mubarekin-ortagi-100-bavul-altin-kacirirken-yakalandi

6- (Tablolar) http://tr.wikipedia.org/wiki/2012_M%C4%B1s%C4%B1r_cumhurba%C5%9Fkanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1_se%C3%A7imleri

7- http://www.sabah.com.tr/Dunya/2012/05/28/misirda-resmi-sonuclar-aciklandi

 

Bu yazı geneli itibari ile araştırılmış olup, kaynakçaları ile yayımlanmış olarak EMRE AÇIKEL'e aittir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder