ÖZET
Yıllardır iç savaş ve
politik çıkmazlıklar ile boğuşan Sahra’nın en büyük coğrafi ve stratejik ülkesi
Sudan maalesef dış aktörlerin ve küresel menfaat güden ülkelerin Sudan üzerinde
bölgesel farklılıkların odağı haline dönüştürülmüştür. Sudan jeopolitik ve
jeostratejik, yerüstü ve yeraltı kaynakları açısından bölgenin değerli
ülkelerinden biri halindeyken kuzey ve güney ayırımına doğru sürüklenen ve daha
sonra ülke’nin güneyinde Batılı ülkeler tarafından misyonerlik projesi ile
birlikte kamplaşma ve örgütlenme projeleri de sürekli devam etmiştir. Batılı
ülkeler ile birlikte abd ve israil’in bölgede dini projeleri önemli bir gelişme
olmuştur. Kardeşlerin birbiri ile çatışmaya girmesi ve daha aşırı süreçlere
itilmesi ile birlikte İslami değerleri ve yaşayış biçimlerinin en güçlü ülkesi
olan Sudan büyük bir komplo ve oyun ile bölünmeye hatta parçalanmaya doğru
gitmiştir. 9 emmuz 2011 yılında gerçekleşen referandum sonucu ile Güney ve
Kuzey Sudan diye ayrılan ülke maalesef iç çatışma ve politik istikrarsızlık ile
günden güne boğuşmaktadır. Bölünmenin hiç kimseye fayda getirmedği sadece bölge
üzerinde menffat ve çıkarlarını koruyan ülkelerin Sudan’ın doğal kaynaklarını
ve petrol rezervlerini işletmesi ve kiralaması ülkede yaşanan ve yaşanacak olan
kaos senaryolarının bitmek bilmeyeceğinin göstergesi olmuştur. Kuzey’deki İslami
yönetimin gittikçe ülkenin bütününe yayılması ile birlikte Batılı ülkelerin doğal
kaynakları kullanması ve dünya’nın dikkatini ülkenin güneyine zorla yayılan Hristiyan
dininin baskı altında olduğuna inandırma çabasından sonra BM ve AB ile işbirliğine
giden güney kesim büyük bir destek ile kuzey kesimi bastırmış ve bağımsızlık
yolunu açmıştır. Sudan üzerinde oynanan büyük oyunun bir oldu bittiği ile
sonuçlandırılması ve bağımsızlık hareketlerinin özerklik ile daha da pekişeceği
vurgusunu ülkenin üzerinde yoğun bir şekilde hissedilmiştir. Batılı ülkeler ile
israil bölgede gücünü saldırılar ile hissetirme yarışına girmesi ile birlikte
bölgede hızla yayılan Müslüman Kardeşler Hareketinin ve İslam şuurunun
önlenmesi gerektiğini yıllarca vurgulamıştır. Sudan üzerinden bölgedeki
ülkelere gözdağı vermek isteyen ve Abd’nin büyük desteği ile bölge üzerinde
savaş senaryolarını işleten ve ülkelerdeki kaynakların verimini fark eden
israil gittikçe bölge üzerinde derin ve tehlikeli stratejik hamleleri
yürütmektedir. Arap Ligi ve İslam
İşbiliği Teşkilatı’nın bölgedeki geciken karar alma mekanizmaları maalesef üye
ülkelerin ekonomisine ve politik istikrarına’da darbe vurmuştur. İllegal örgütlerin
ortaya çıkarıldığı bölgede birçok yabancı faaliyetin süre geldiğini fark
edemeyen halk ile yönetim arasında sıkışan ideolojik dengeler ne yazık ki bu
tür ülkeleri bölünme ve parçalanmaya doğru sürüklemktedir. Uluslararası normların
ve evrensel hukukun birçok yerde işlemediği hatta küresel güçlerin menfaati
doğrultusunda demokrasi dengesinin de çürütüldüğü bu bölgelerde insan hakları
ve adalet adeta yıllardır yıkıma uğramıştır...SON
“Sudan (Sudan
Cumhuriyeti) ya da Kuzey Sudan,
Afrika'nın en geniş 3. ülkesi. Başkenti Hartum'dur. Bir Doğu Afrika ülkesi olan
Sudan kuzeyden Mısır, kuzeydoğudan Kızıldeniz, doğudan Etiyopya ve Eritre,
güneyden Güney Sudan, batıdan Orta Afrika Cumhuriyeti ve Çad, kuzeybatıdan da Libya'yla
çevrilidir. Nil nehri Sudan'ı Güney ve Kuzey Sudan olmak üzere ikiye ayırır.
Hartum'un Rafediye bölgesi yakınlarında Beyaz Nehir ile Mavi nehir birleşir.
Sudan'ın ortasından, dış ilişkilerinde kültürel, toplumsal ve ekonomik olarak
büyük rol oynayan Nil Vadisi geçer.
İnsanların Sudan'da
yaşamaya başlaması milattan önce 5000 yılına kadar uzanır. Yaklaşık 1886 milyon
km2'lik yüzölçümü ile dünyanın en büyük 16. ülkesidir. Ülkenin, 2011
yılında Sudan ve Güney Sudan olarak ikiye ayrılmasından sonra yüzölçümü
bakımından Afrika'nın en büyük ülkesi olma özelliğini Cezayir'e kaptırmıştır.
Nüfus bakımından 30.9 milyonluk nüfusuyla dünyada 40. sıradadır. 1”
“Güney Sudan Cumhuriyeti, Yukarı Nil nehri havzasında yer
alan bir Orta Afrika ülkesidir. Doğusunda Etiyopya, kuzeyinde Sudan, güneyinde Kenya,
Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Uganda, batısında ise Orta Afrika Cumhuriyeti
ile komşu olan ülkenin başkenti Cuba'dır. Güney Sudan, uzun yıllardır devam
eden etnik ve dinî ayrışmalar nedeniyle Sudan'dan ayrılıp 2011 yılı itibariyle
bağımsızlığını ilan etmiştir. Sancılı geçen ayrılış süreci ilk olarak 9 Ocak 2005
yılında 2. Sudan İç Savaşı sonrasında Güney Sudan'ın özerkliğini ilan etmesiyle
başladı. Geçmiş yıllarda Sudan hükûmeti tarafından tanınmayan Güney Sudan, 9
Ocak 2011 tarihinde yapılan "bağımsızlık referandumu’na göre 9 Temmuz 2011
tarihinde bağımsızlığını ilan etme hakkını kazanarak, 2011 yılının Mayıs ayının
sonlarına doğru Sudan hükûmeti tarafından tanınmasına olanak sağlamıştır. Güney
Sudan Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği ve Hükûmetlerarası Kalkınma Otoritesi
gibi örgütlere üyedir. 2”
9 Temmuz 2011 tarihinde
Güney Sudan bağımsızlığını elde edene kadar, Sudan’ı, ülkenin güneyi ile kuzeyi
arasında yaklaşık yarım asır devam eden iç savaş ertesinde 2005 yılında
imzalanan Kapsamlı Barış Anlaşması (KBA) uyarınca kurulan Ulusal Birlik
Hükümeti (UBH) yönetmekteydi. UBH ise Cumhurbaşkanı başkanlığındaki Bakanlar
Kurulu’ndan oluşmaktaydı. İktidarı kuzey ve güney partileri arasında
paylaştıran (%66-%34) KBA’ya göre, Sudan’da Başbakanlık makamı bulunmamakta,
bunun yerine, Cumhurbaşkanı’nın, biri Kuzey yönetimini (NCP) diğeri de Güney
yönetimini temsil eden (SPLM) iki yardımcısı görev yapmaktaydı.
Sudan Yasama Organı,
Milli Meclis (Majlis Watani) ve Eyaletler Meclisi’nden (Majlis Welayat)
müteşekkil iki kanatlı bir yapıdır. Sudan Milli Meclisi 450 milletvekilinden
oluşmaktadır.
Sudan’ın bağımsızlığını
kazandığı tarihten bu yana kısa bir kesinti hariç Güney Sudan, merkezi yönetim
ile sürekli iç savaş halinde bulunmuştur. KBA’nın son aşaması olan Güney Sudan
referandumu 9-15 Ocak 2011 tarihlerinde gerçekleştirilmiş, referandumdan %98,83
gibi ezici bir çoğunlukla ayrılık kararı çıkmıştır. Sudan Hükümetince kabul
edilen sonuçların akabinde Güney Sudan 9 Temmuz 2011’de bağımsızlığını ilan
etmiş ve yeni bir devlet olarak uluslararası arenaya çıkmıştır. Ancak, ülkenin
kuzeyi ile güneyi arasında yarım asırdır devam eden iç savaşın gerçekleştiği
yerlerden biri olan Güney Kordofan eyaletinde KBA’ya göre öngörülen halk
istişareleri henüz yapılamamıştır. Halk istişareleri Mavi Nil Eyaletinde
gerçekleştirilmiş bulunmaktadır. Öte yandan, KBA’dan sonra ülkede
konuşlandırılan BM barış gücü UNMIS’in görev süresi 9 Temmuz 2011’de Güney
Sudan’ın bağımsızlığını müteakip sona ermiştir.
İsyancı gruplar ile
hükümet arasında zaman zaman çatışmaların devam ettiği, nüfusun büyük
çoğunluğunun kamplarda yaşadığı ve AfB-Bs M ortak Barış Gücü UNAMID’ın
sivillerin can güvenliğini sağlamaya çalıştığı Darfur’da ise, mevcut sorunlara
çözüm bulunması amacıyla hükümet ile isyancı gruplar arasında 2008’den beri
Doha’da barış görüşmeleri gerçekleştirilmektedir. Sözkonusu görüşmeler
sonucunda Sudan Hükümeti ile Darfur’daki isyancı gruplardan biri olan Özgürlük
ve Adalet Hareketi (LJM) arasında barış anlaşması imzalanmıştır. Silahlı
gruplardan Adalet ve Eşitlik Hareketi (JEM) ile Sudan Özgürlük Hareketinin
(SLM) fraksiyonları ise bu anlaşmaya katılmamıştır.
Doğu Sudan sorununda
ise “Beja Konferansı” ve “Free Lions” isimli silahlı örgütlerin 2004 yılının
sonundan itibaren merkezi hükümette karşı başlattıkları silahlı eylemler
sonrasında Eritre’nin arabuluculuğu ile Asmara’da 14 Ekim 2006 tarihinde Doğu
Sudan Barış Anlaşması (DSBA) imzalanmıştır. Bölge anılan tarihten bu yana
sakindir. 3”
SUDAN'IN TARİHSEL SÜREÇTE YAŞADIKLARI
“1517 Mısır’ın fethi sonrasında, Sudan’ın kuzey bölümleri Osmanlı
İmparatorluğu’nun hakimiyetne girdi. 1805 Osmanlı’ya isyan ederek
Mısır’da kendi hanedanını kuran Kavalalı Mehmet Ali Paşa, Sudan'ın güneyine de
sefer yaparak ülkenin tamamına hakim oldu. 1881-1899 Sudanlılar, Mehmet
Ali Paşa yönetimine karşı ayaklandılar. Muhammed Ahmed el-Mehdi liderliğinde
başlayan ve ‘Mehdi İsyanı’ olarak adlandırılan ayaklanma, İngilizler’in
konmutasındaki Mısır ordusu tarafından 1899’da bastırıldı. 1956 Yarım
asırdan fazla süren İngiliz hakimiyeti sona erdi, Sudan bağımsızlığını kazandı.
1958 Bağımsızlığın hemen ardında yapılan seçimle iş başına gelen sivil
hükümet, bir yıl sonra General Abbud liderliğindeki darbeyle devrildi. 1962 Bağımsızlığın
kazanılmasından önce başlayan kuzey-güney gerilimi iç savaşa dönüştü. Kuzeydeki
hükümet güçleri ile güneydeki ‘Anya Nya’ hükümeti arasında kanlı bir mücadele
başladı. 1964 General Abbud ikitidarı 1964’teki ‘Ekim Devrimi’yle son
buldu, yerine ulusal hükümet kuruldu. 1969 General Cafer Numayri
önderliğinde yeni bir askeri darbe yapıldı. 1971 Numayri’ye karşı
düzenlenen komünist devrim denemesi bastırıldı, komünist liderler idam edildi. 1972
10 yıl süren iç savaş sonunda Anya Nya hareketi ile barış sağlandı, ülkenin
güneyine özerklik verildi. 1978 Sudan’ın güneyinde petrol bulundu. 1983
Hükümet güçleri ile John Garang önderliğindeki Sudan Halk Kurtuluş Hareketi
(SHKH) arasında, ülkennin güneyinde yeni bir savaş başladı. 1983 Başkan
Numayri ülkede şeriat ilan etti. 1985 Yaşanan halk ayaklanmasından sonra
Numayri görevinden uzaklaştırıldı ve yerine Geçici Askeri Konsey yönetimi ele
aldı. 1986 Yapılan genel seçimlerden sonra Sadık el-Mehdi Başkanlığında
bir koalisyon hükümeti kuruldu. 1988 Koalisyon ortaklarından Demokratik
Birlik Partisi, güneydeki isyancılarla anlaşma imzaladı ancak anlaşma yürürlüğe
girmedi. 1989 Sudan yeni bir askeri darbe yaşadı. İktidar, ‘Devrimci
Komutanlar Konseyi’nin eline geçti. 1993
Konsey, Ömer el Beşir Başkan seçildikten sonra feshedildi. 1995 Mısır
Lideri Hüsnü Mübarek, Sudan’ı kendisine suikast hzırlamakla suçladı. 1998
ABD, kimyasal silah üretildiği gerekçesiyle Hartum’daki bir ilaç fabrikasını
bombaladı. 1999 El Beşir, parlamento sözcüsü Hasan el-Turabi ile yaşadığı çatışma sonrasında
Meclis’i feshetti. 1999 Sudan petrol ihraç eden ülkeler arasına katıldı.
2000 Muhalefetin boykot ettiği seçimlerde Ömer el-Beşir 5 yıl için
yeniden seçildi. 2001 İslamcı lider Hasan el-Turabi güneydeki
isyancılarla memorandum imzalayınca tutuklandı. 2001 Sudan
Hükümeti, isyancılarla yürütülen görüşmelerde Libya ve Mısır’ın arabuluculuğunu
kabul etti. 2002 Hükümetle güneydeki isyancılar arasında, 6 ayda bir
yenilenecek bir ateşkes imzalanadı. 2003 Darfur’un batısında, bölgenin
ihmal edildiği gerekçesiyle isyan başladı. Ocak 2004 Darfur’daki
ayaklanmaya karşı Sudan Ordusu’nun başlattıığı operasyonlar sonucunda
yüzbinlerce insan komşu Çad’da sığındı. Mart 2004 BM yetkilileri,
Cancevit milislerinin Darfur’da sistematik katliamlar yaptığını açıkladı. Mayıs
2004 Hükümet ile güneydeki isyancılar barış anlaşmasının bir parçası olan
güç paylaşımı konusunda anlaşmaya varıldı. Eylül 2004 Dönemin ABD
Dışişleri Bakanı Colin Powell, Darfur’da yaşananları ‘soykırım’ olarak
nitelendirdi. Ocak 2005 Hükümet ile günyedeki isyancılar arasında barış
anlaşması imzalandı. Mart 2005 BM Güvenlik Konseyi, Darfur’da
yaşananlardan dolayı yaptırım kararı aldı. Temmuz 2005 İsyancıların
lideri John Garang, Başkan Yardımcılığı’na getirildi. Ağustos 2005 John
Garang, 1 Ağustos’ta yaşanan bir uçak kazasında hayatını kaybetti. Ölümünden
sonra Güney Sudanlılar ile Kuzey’deki Araplar arasında kanlı çatışmalar yeniden
başladı. Ekim 2005 Daha önce imzalanan barış anlaşması uyarınca Güney
Sudan’da, üyelerinin çoğunluğunu isyancı liderlerin oluşturduğu özerk hükümet
kuruldu. Mayıs 2006 Darfur’daki isyancı örgütlerin en büyüğü olan Sudan
Kurtuluş Hareketi ile hükümet arasında barış anlaşması imzalandı. Bölgedeki
diğer isyancı örgütler ile hükümet arasındaki çatışmalar devam etti. Ağustos
2006 Sudan, BM’in barış gücü gönderme önerisini reddetti. Kasım 2006
Afrika Birliği 6 ay için Darfur’a barış gücü gönderdi. Nisan 2007 Sudan,
Afrka Barış Gücü’ne ilave olacak BM askerlerini kabul edeceğini açıkladı. Mayıs
2007 Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi, Sudanlı bir bakan ve Cancevit
milislerinin liderleri için tutuklama kararı çıkardı. Ocak 2008 BM,
Afrika Birliği ile ortak yürütülen barış gücünün liderliğini üstlendi. Temmuz
2008 Uluslararası Ceza Mahkemesi, Ömer el-Beşir’in Darfur’da soykırım,
insanlığa karşı suç ve savaş suçu işlediği gerekçeleri ile tutklanmasını
istedi. Kasım 2008 El Beşir Darfur’da ateşkes yapılması çağrısında
bulundu ancak çağrısı isyancı gruplar tarafından reddedildi. Mart 2009
Uluslararası Ceza Mahkemesi, el Beşir için savaş suçu ilediği gerekçesiyle yeni
bir tutuklama kararı aldı. Temmuz 2009 Şubat 201’da yapılması gereken
başkanlık seçimleri, ülkenin güneyinde yeniden patlak veren çatışmalar
nedeniyle iki ay ertelendi. 4”
SUDAN’DA
ÖNEMLİ GELİŞMELER VE İÇ SAVAŞLAR
“İkinci
Sudan İç Savaşı nedir?
1983 ve 2005 yılları arasında merkezî Sudan hükümeti ve güney Sudan illerinin
bağımsızlığı için mücadele eden Sudan Halk Kurtuluş Ordusu arasında gerçekleşen
savaştır. 1955 ve 1972 yılları arasında gerçekleşen Birinci Sudan İç Savaşı'nın
büyük ölçüde devamıdır. İç savaş ilk Güney Sudan'da başlamış olsa da,
1980'lerin sonuna kadar Nuba Dağları ve Mavi Nil'e kadar yayıldı. Yaklaşık iki
milyon insan savaş, kıtlık ve hastalık sonucu öldü. Güney Sudan'da dört milyon
insan savaş sırasında en az bir kez yerlerinden edildi. Sivil ölüm oranı II.
Dünya Savaşı'ndan bu yana meydana gelen savaşlar arasında en yüksek oranlardan
biridir. Çatışma resmî olarak 2005 yılı Ocak ayında bir barış anlaşmasının
imzalanmasıyla sona erdi. 5”
“Cafer
Muhammed en-Numeyri kimdir? 1952'de Sudan Askeri Okulu'nu bitirdi. Hartum
garnizon komutanı olarak ülkenin güneyindeki ayaklanmacılara karşı seferlere
komuta etti. Bu arada hükümeti devirme girişimlerine de katıldı. 1966'da ABD'nin
Kansas eyaletindeki Fort Leavenworth'da bulunan askeri okuldan mezun oldu. Üç
yıl sonra İsmail el-Ezheri'nin sivil yönetimini devirdi. Tümgeneralliğe
yükselerek başbakan ve Devrim Komuta Konseyi başkanlığı görevini üstlenen
Numeyri, Sudan Komünist Partisi'nin desteğine dayanarak sola dönük bir program
uygulamaya girişti. Bir süre sonra komünistlerin yönetimde ağırlık kazanmaya
çalışması, darbeci subayların partiyi yasadışı ilan etmesine yol açtı. Mart
1970'te Sadık el-Mehdi'nin başlattığı İslamcı ayaklanmayı bastırdı, ancak
Temmuz 1971'deki komünist darbeyle kısa süre iktidardan uzaklaştırıldı. Bu
darbeyi ancak halkın desteği ve dış yarımlarla boşa çıkarabilen Numeyri, Eylül
1971'deki plebisitte oyların oyların yüzde 98,6'sını alarak devlet başkanı
seçildi. Başkan seçildikten sonra Devrim Komuta Konseyi'ni lağvetti ve 1972'de
Sudan Sosyalist Birliği'ni kurarak başkanlığını üstlendi. Aynı yıl güneydeki
çatışmaya son vermek üzere göürüşme yolunu açtı ve Mart 1972'deki antlaşmayla Güney
Sudan'a özerklik tanıyarak 10 yıl süren çatışmalara son verdi. Yeni
düzenlemeler ülkeye belirli bir istikrar getirirken, sınırlı düzeyde temsili
kurumlara da yer verilmeye başladı. Darbenin ilk yıllarında Sovyetler Birliği
ile kurulan yakın ilişkiler ordu içerisindeki komünist subaylarla arasının
açılması üzerine yerini daha dengeli bir dış politikaya bıraktı. Özellikle
Afrika ülkeleri ve Arap dünyasıyla bağlarını güçlendirmeye çalışan Sudan,
1976'da bir savunma paktı imzaladığı Mısır'la sıkı bir yakınlaşma içine girdi.
Ama bu politika Libya ile ilişkilerin bozulmasına yol açtı. Numeyri, Mısır
devlet başkanı Enver Sedat'ın İsrail'le barış girişimlerini destekleyen ilk Müslüman
devlet başkanı oldu. 1978'de Afrika Birliği Örgütü (DAU) başkanlığı sırasında Afrika'nın
dış güçlerle "bağlılık" ilişkilerinden kaçınması gerektiğini savundu.
Müslüman Kardeşler örgütünün giderek artan gücü
karşısında 1980'lerin başlarında önemli politika değişikliklerine giden
Numeyri, 1983'te Güney Sudan'daki özerk bölgeyi yeniden üç ile ayırdı ve ülke
yasalarının şeriata göre düzenlenmesi kararı aldı. Güney Sudan'ın özerkliğinin
kaldırılması ve şeriatı yürürlüğe koyma girişimleri Hıristiyanların çoğunlukta
olduğu Güney Sudan'da soğuk karşılandı; bu uygulamalara tepki olarak Sudan Halk
Kurtuluş Hareketi'nin Güney Sudan'da başlattığı gerilla mücadelesi ciddi ekonomik
sıkıntılara ve siyasi bunalıma yol açtı. Numeyri iktidara geldiğinde ekonomide sosyalist
politikalar izlediyse de çok geçmeden kapitalist tarım politikalarına yöneldi.
Mart 1981'de dünyanın en büyük şeker fabrikalarından Kinane projesini başlattı.
Ama ekonomik bunalımlar ve darbe girişimleri birbirini izledi. Libya'nın da
karıştığı çeşitli darbe girişimleri ve giderek yükselen muhalefet, Numeyri'yi
tutumunu yumuşatmaya ve daha önceki önlemleri askıya almaya zorladı. Ama bu
ödünler kıtlığın ve dışarıdan mülteci akınının artırdığı huzusuzlukları
önlemeye yetmedi. Nisan 1985'te ABD'de bulunduğu sırada savunma bakanı Abdurrahman
Sivar ed-Dahab tarafından kansız bir darbeyle devrildi. Yeni rejim Numeyri'nin
tersine Mısır'dan uzaklaşıp Libya'yla yakın ilişkiler kurdu. Devrildikten sonra
Mısır'a geçen Numeyri, 1999'a kadar burada sürgün hayatı sürdü. 1999'da çoşkulu
bir karşılama töreniyle Sudan'a geri döndü. Ertesi yıl yapılan ve muhalefetin
boykot ettiği ve hile karıştırıldığını iddia ettiği devlet başkanlığı
seçimlerinde yüzde 10 oranında oy alarak başarısız oldu. 2005 yılında
Numeyri'nin partisi Halkın Zinde Kuvvetleri İttifak'ı iktidardaki Ulusal Kongre
Partisi'ne katıldı. Numeyri, 30 Mayıs 2009'da Omdurman'daki evinde doğal
nedenlerden yaşamını kaybetti. İktidarı sırasında kendisinine muhalif olanların
bile katıldığı görkemli bir cenaze töreniyle defnedildi. 6”
“Ömer Hasan Ahmet el
Beşir kimdir? Sudan devlet başkanı ve Ulusal Kongre Partisi'nin lideri.
1989'da tuğgeneral rütbesiyle görev yaptığı Sudan ordusu kansız bir darbeyle
hükümeti devralmış, Ekim 1993'te cuntanın kendisini feshetmesinden sonra devlet
başkanlığına getirilmiştir. Ömer el-Beşir, 4 Mart 2009 tarihinde Savaş Suçları
Mahkemesi'nce Darfur'daki çatışmaların sorumlusu olarak resmen suçlanmıştır.
Birleşmiş Milletler'e göre, çatışmalar sırasında 300 bin kişi öldürülmüş ve 2
milyon 700 bin kişi de evlerini terk etmek zorunda kalmıştır. 7”
“Sudan Halk Kurtuluş
Ordusu nedir?
Güney Sudan'da siyasi bir parti. Başlangıçta isyancı Sudan Halk Kurtuluş Ordusu
tahmini olarak 180.000 asker gücü olarak bilinen askeri kanadı olan siyasi
hareket olarak kuruldu. Sudan Halk Kurtuluş Ordusu İkinci Sudan İç Savaşı'nda
Sudan hükümetine karşı 1983 yılından 2005 yılına kadar savaşmıştır. 1989
yılında Ulusal Demokratik İttifak (NDA), ana muhalefet grubuna katıldı. 2005
yılı Ocak ayında Sudan hükümeti ile Kapsamlı Barış Anlaşması imzalandı. Güney
Sudan, 9 Temmuz 2011 tarihinde egemen bir devlet olmuştur. 8”
SUDAN’IN REFERANDUM OYUNU İLE İKİYE BÖLÜNME SÜREÇLERİ
“Bugün başlayan referandumda, 4 milyonu bulan Güney
Sudan halkı kuzeyden ayrılıp bağımsız olma yönünde karar verecek. Sandıktan
bağımsızlık çıkmasına kesin gözüyle bakılıyor. Referandum, Güney ile Kuzey
Sudan arasında 2005 yılında imzalanan barış anlaşması gereğince yapılıyor. Müslüman
Kuzey Sudan tarafından sürekli ayrımcılığa maruz bırakıldığını söyleyen Petrol
zengini Güney Sudan, bağımsızlık konusunda batıdan destek buluyor. BM
Uluslararası mahkemesi tarafından soykırım suçundan aranan Sudan Devlet Başkanı
Ömer Beşir, referandum sonucuna saygılı olacağını söyledi. Ancak Beşir,
bağımsızlığı seçtiklerinde Güney Sudan’ın istikrarsızlıkla yüz yüze kalacağı
uyarısını yapmayı ihmal etmedi. 9” 09 Ocak 2011 Pazar
“Güney Sudan'da bağımsızlık için yapılan referandumda
bazı bölgelerde katılım oranının yüzde yüzü aştığı, buralardaki oyların ayrılacağı
bildirildi. Referandum komisyonu yetkilisi Yargıç Çan Reec Madut, katılımın
yüzde yüzden fazla çıktığı merkezlerdeki oyların ayıklanacağını belirtti. 10” 23 Ocak 2011 Pazar
“Sudan'da kuzeyden ayrılma konusunda yapılan referanduma
ilişkin ilk resmi açıklama yapıldı. Güney Sudan'da 9 Ocakta başlayan ve bir
hafta süren referandumu organize eden komisyonun başkanı Chan Reek yaptığı
açıklamada, Güney Sudan'ın kuzeyden ayrılmasının yüzde 99,57 oy oranıyla kabul
edildiğini duyurdu. Referandumun sonuçlarına ilişkin ilk resmi açıklama Güney
Sudanlılarca coşkuyla karşılandı. 11”
30 Ocak 2011 Pazar
“Kuzey Sudan'da öğrenciler, Tunus ve Mısır'dan isyan
bayrağını almak için harekete geçti. Sosyal paylaşım siteleri üzerinden
örgütlenen eylemlere polis müdahale etti, yaralı ve gözaltılar var.Sudan'da,
güvenlik güçlerinin ablukasına rağmen başkent Hartum ve Omburman'da sokaklara
dökülen Kuzey Sudan'lı gençler hükümet karşıtı gösteriler düzenledi.
Öğrenciler, polisle çatıştı. Omdurman'da İslam Üniversitesi'nde bir araya gelen
bini aşkın öğrenci Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih ve yönetimini hedef alan
sloganlarla yürüyüşle geçti. Önleri güvenlik güçleri tarafından kesilen
öğrenciler, Ömer El Beşir'in Darfur'da yapılan soykırım ve işlenen savaş
suçlarından yargılanmasını gerektiğini söyleyen Uluslararası Ceza Mahkemesi
başsavcısı Luis Moreno-Ocampo'ya destek verdi. 12” 30 Ocak 2011 Pazar
“Sudan Komünist Partisi
Sözcüsü Sadık Yusuf, AFP'ye yaptığı açıklamada, partinin yayın organı El
Meydan'ın 5'i kadın 12 gazetecisinin güvenlik güçleri tarafından gözaltına
alındığını söyledi. Yusuf, 5 kadın gazetecinin daha sonra serbest bırakıldığını
ifade etti. 13” 04 Şubat 2011 Cuma
“Sudan'ın güneyinde
yapılan bağımsızlık referandumunun kesin sonuçlarına göre, oy kullananların
yüzde 98,83'ü ayrılmaya "evet" dedi. Kuzey ve güney arasında, 1983-2005 yılları arasında süren
ve 2 milyondan fazla kişinin öldüğü iç savaşın ardından 2005 yılında barış
anlaşması imzalanmış, anlaşmada referanduma gidilmesi de karara bağlanmıştı. Bu
anlaşma uyarınca, bağımsızlık referandumu geçen ay yapıldı ve Sudan'ın güneyi,
dünyanın en yeni ülkesi oldu. Bu iki ülke vatandaşlık hakları, petrol çıkarma hakları
ve sınırın belirlenmesi gibi konularda müzakerelerde bulunacak. 14” 07 Şubat 2011 Pazartesi
“Örgütten yapılan açıklamada, çatışmalardan sonra kentin
neredeyse boş olduğu kaydedildi. Kuzey ve Güney Sudan arasında bulunan
Arap Denizi'ne 50 kilometre uzaklıktaki Abyei, Afrikalı ve Arap kabilelerin
birlikte yaşadığı, halkın çoğunluğunun hayvancılıkla geçindiği bir bölge. Hem
kuzey, hem de güneyin kendisine ait olduğunu savunduğu bölgenin hangi tarafa
katılacağına bölge halkı karar verecek. Bunun için de referandum düzenlenmesi
öngörülüyor. Bölgede çıkan çatışmalarda 100'den fazla kişinin öldüğü bildirildi
15” 04 Mart 2011 Cuma
İSRAİL SUDAN’I DEFALARCA VURDU
“Sudan
Dışişleri Bakanı Ali Karti başkent Hartum'da düzenlediği basın toplantısında, Dünden
itibaren tüm belirtiler saldırının İsrail tarafından gerçekleştirildiğini gösteriyor.
Bundan eminiz" dedi. Ali Karti saldırının nedenini bilmediğini ancak
İsrail'in son günlerde Sudan'ı bazı İslamcı grupları desteklemekle suçladığını
söyledi. Karti, "Bu doğru değil. İsrail bu tip suçlamaları yönelterek
dünkü gibi saldırıları meşru kılmaya çalışıyor" dedi. Sudan Dışişleri
Bakanı ayrıca saldırıda ölenlerin kimliklerini bilmediğini ancak bu kişilerin
havaalanından gelen Sudan vatandaşlaşları olduğunu belirtti. Sudan polisi,
liman kenti yakınlarından atılan füzenin bir araca isabet ettiğini açıkladı. Bir
hükümet yetkilisi ise saldırının, Kızıldeniz üzerinden gelen bir uçak ile
düzenlendiğini söyledi.Görgü tanıkları güvenlik güçlerinin bölgeyi kordona
aldığını ve yanan aracın yanına kimseyi yaklaştırmadığını söylüyor. 16” 6 Nisan 2011 Çarşamba
“Sudan Dışişleri Bakanı Ali Karti, Sudan'a atanan ABD
Sudan Özel temsilcisi Princeton Lyman ile görüşmesi sonrası bir basın
toplantısı düzenledi. Karti, dün liman kenti Port Sudan'da gerçekleşen hava
saldırısına ilişkin soruları cevapladı. Karti, "Yapılan saldırı,
kullanılan füzenin askeri bir silah olduğunu gösteriyor. Atılan füzenin uçaktan
mı, yoksa bir gemiden mi atıldığı konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Ama
dünden beri askeri birliklerin ve polisin yaptığı araştırmalar, en büyük
şüphelinin İsrail olduğunu gösteriyor. Böyle bir saldırıyı ancak İsrail gibi
bir ülke gerçekleştirebilir. Zaten yapılan saldırı ile ilgili, İsrail
gazeteleri de bu iddiamızı destekleyen yazıları yazmıştır. Bu saldırı nedeniyle
Sudan, bu konunun araştırılması için de BM Güvenli Konseyine gidecektir"
dedi. 17” 7 Nisan 2011 Perşembe
“Sudan Enformasyon Bakanı Ahmed Bilal, Başkent Hartum'un
güneyinde, Yermuk askeri mühimmat fabrikasında sabahın erken saatlerinde
yaşanan şiddetli patlamadan İsrail yönetiminin sorumlu olduğunu açıkladı. Konuyla
ilgili basın toplantısı düzenleyen Bilal, patlamanın İsrail ordusuna ait savaş
uçaklarının bombardımanı sonucu gerçekleştiğini ileri sürdü. Bilal, patlama
sonrası olay yerinde inceleme yapan Sudanlı yetkililerin, İsrail'e ait füze
parçaları bulduklarını belirterek, “İsrail'e cevap verme kapasitesine sahibiz.
İsrail, güçlenen Sudan'dan rahatsız olmaktadır” dedi. 18” 24 Ekim 2012 Çarşamba
“Ocak ayında yapılan referandumla bölünme kararı alınan
Sudan'da, kuzey ve güney arasında savaş tehlikesi her geçen gün artıyor.
İhtilaflı bölgelerden petrol zengini Abyei'de kuzeyli askerlere kurulan pusuya
misilleme yapan Hartum yönetimi, bölgeyi işgal etti. Yaşanan gerilim nedeniyle,
9 Temmuz'da bağımsızlığını ilan etmeye hazırlanan bölge sakinlerinden yüz
binden fazlası Abyei'yi terk etti. Devlet Başkanı Beşir de bölgesel yönetimi
lağvetti. 19” 29 Mayıs 2011 Pazar
GÜNEY SUDAN
ACİL BİR OPERASYON İLE AVRUPA'DA TANINACAK
“Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert, başkent Berlin'de
yaptığı açıklamada, hükümetin Güney Sudan Cumhuriyeti'ni tanıma kararı
aldığını, bunun açıklamasının sembolik olarak Almanya Cumhurbaşkanı tarafından
yapılacağını, Güney Sudan'ın bağımsızlığını ilan edeceği 9 Temmuz'da diplomatik
ilişkilerin başlatılacağını söyledi. 20”
15 Haziran 2011 Çarşamba
“Beyaz Saray'dan yapılan açıklamaya göre ABD Başkanı
Barack Obama, "ABD, Güney Sudan halkının onca çabasının ardından yeni bir
ülkenin doğ uşunu memnuniyetle karşılamaktadır" dedi. 21” 9 Temmuz 2011 Cumartesi
“Petrol zengini olan bölgeye geçici olarak 4 bin 200 askerin yollanacağı açıklanırken, barış gücünün ilk etapta 6 ay görev yapacağı belirtildi. Sudan’ın BM’deki daimi temlicisi Daffa-Alla Elhag Ali Osman kararın detaylarını açıkladı: “Kararın neticesi olarak, Sudan Ordusu ve diğer silahlı birlikler bölgeden çekilecek. Bölge tamamen askerden arındırılacak ve güvenliği Etopyalı barış gücü üstlenecek.” Her iki taraf da Güney Sudan sınırları içinde kalan petrol ve maden zengini Abyei üzerinde hak iddia ediyor. Ocak ayındaki referandumla bağımsızlığı seçen Güney Sudan Kuzey’den 9 Temmuz’da resmen ayrılmaya hazırlanıyor. Ancak Abyei’nin henüz resmi bir statüye kavuşmaması yurt dışındaki yatırımcıları da endişelendiriyor. 22” 28 Haziran 2011 Salı
“Yıllarca süren iç savaşa iki milyon kurban verdi. Bu
yılın başında yapılan referandumda bağımsızlığını kazandı. 2011’in ilk ve
dünyanın 193’üncü ülkesi olan Güney Sudan’ın bağımsızlığını kazanmadan gizlice
satıldığı ortaya çıktı. Amerikan tekellerinin, ülkenin yüzde 10'unu hektarı
0.06 dolardan 49 yıllığına kiralamış. İngiliz The Times gazetesi, Güney
Sudan’ın referandumdan bir hafta önce batılı yatırım şirketlerinin Nil nehri ve
kollarının suladığı bereketli toprakları aşiret reislerine verdikleri komik
paralar karşılığında 49 yıllığına kiraladığını yazdı. 23” 4 Temmuz 2011 Pazartesi
“Güvenlik Konseyi'nin 9 Temmuz itibariyle bağımsızlığını
ilan edecek olan Güney Sudan'ı devlet olarak tanıdığı da belirtilerek, ilk
etapta 1 yıllığına ülkeye Güney Sudan BM Misyonu (UNMISS) adıyla 7 bin askeri
personele sahip barış gücünün gönderileceği kaydedildi. Kararda sözkonusu asker
sayısının daha sonra yapılacak gözden geçirmelerle azaltılabileceği de
belirtildi. 24” 9 Temmuz 2011 Cumartesi
“İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre,
iki ülke, dünden itibaren aralarında büyükelçilik düzeyinde diplomatik ilişki
kurma kararı aldı. Açıklamada, iki ülke ile halkları arasında, eşitlik,
karşılıklı saygı ve birbirlerinin içişlerine karışmama temellerine dayalı
olarak dostluk ve işbirliğinin güçlendirilerek geliştirilmesinin hedeflendiği
de belirtildi. İsrail'in Kanal 10 Televizyonu da benzer bir açıklamanın, Güney
Sudan'ın başkenti Juba'da eş zamanlı olarak yapıldığını duyurdu. 25” 29 Temmuz 2011 Cuma
“El-Alem televizyonunun Londra’da yayımlanan el-Kudsu’l-
Arabi gazetesine dayandırarak yayınladığı habere göre İsrail, Güney Sudan’daki
el-Vahde ve Eali en-Nil kentlerinde birer hava üssü inşa edecek. Sudan’da
yayımlanan el-İntibahe gazetesi de İsrail’in ayrıca Namoli kentinde bir
elektrik santrali inşa edeceğini belirtti. İsrailli uzmanların elektrik
santralinin tamamlanması için iki ay süre verdiklerini belirten gazete,
İsraillilerin ayrıca kara birlikleri için bir askeri üs, bir askeri hastane ve
mayınlarla ilgili çalışmalar yapacak bir araştırma merkezi kuracağını ve savaş
uçağı pilotlarını Sudan’da inşa edeceği hava üslerinde eğiteceğini bildirdi. 26” 22 Ekim 2011 Cumartesi
“Ukrayna Cumhurbaşkanlığı İdaresi’nden yapılan
açıklamada, Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in Güney Sudan’ı bağımsız
devlet olarak tanıdığına ilişkin kararnamenin imzalandığı bildirildi. 27” 11 Ocak 2012 Çarşamba
“Sudan, İsrail'in
casuslukta kullandığı bir akbaba yakaladığını iddia etti. İsrail basınında yer
alan haberlere göre, Sudan, İsrail'e ait "GPS çip"i taşıyan bir kuş
yakaladı. Kuşun ayağına takılı etiketin üzerinde ise, "İsrail Doğa Kurumu
ve "Hebrew Üniversitesi, Kudüs" yazıyor. Sudanlı yetkililer,
"casus kuş"un ayağına takılı "çip"in çektiği görüntüleri
İsrail'e gönderme özelliği bulunduğunu açıkladı. İsrail Ulusal Parklar
Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada ise, "casus kuş" iddiaları
reddedildi. Açıklamada, kuşların göç yollarını izlemek için standart çipler takıldığı
belirtildi. İsrail'in casuslukta kullandığı iddia edilen akbabalar, günde 600 kilometre
yol alabiliyor. Balkanlar üzerinden gelen kuşlar İsrail'e uğrayarak Afrika'ya
geçiyor. Suudi Arabistan da 2011 yılında İsrail'in casuslukta kullandığı bir
akbaba kuşu yakaladıklarını ileri sürmüştü. Suudi yetkililer, akbabanın
ayağında "Tel Aviv Üniversitesi" etiketi bulunduğunu açıklamıştı. 28” 7 Aralık 2012 Cuma
“Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir, ülkedeki siyasi tutukluların tamamının serbest bırakılacağını açıkladı. Sudan Millet Meclisi'nin açılışında konuşan Beşir, bütün siyasi tutukluların serbest kalacağını ve ülkedeki tüm "siyasi güçlerle" diyalog sürecinin başlayacağını ifade etti. 29” 2 Nisan 2013 Salı
“Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir, ülkedeki siyasi tutukluların tamamının serbest bırakılacağını açıkladı. Sudan Millet Meclisi'nin açılışında konuşan Beşir, bütün siyasi tutukluların serbest kalacağını ve ülkedeki tüm "siyasi güçlerle" diyalog sürecinin başlayacağını ifade etti. 29” 2 Nisan 2013 Salı
İkinci Dünya
Savaşı sonrası bağımsızlığına kavuşan eski İngiltere sömürgelerinden biri
Sudan’da iç istikrar bir türlü sağlanamadı. Tohumları sömürgecilik döneminde
atılan Sudan'nın kuzeyi ile güneyi arasındaki iç savaş, yarım asrı aşan
bir iç savaşa, can kayıplarına ve insanların yurtlarından olmalarına sebep
oldu. Kuzey-Güney savaşı 9 Temmuz günü Güney Sudan’ın resmen bağımsızlığını
ilan etmesi ile yeni bir boyut kazanmaktadır.
Daha önce
Hartum hükümeti ve Güney Sudan’daki muhalif grup Sudan Halkı Özgürlük Hareketi
(SPLM) arasında 2005 yılında imzalanan anlaşmada karara varıldığı üzere Güney
Sudan kendi kaderini tayin etmek için referanduma gidecekti. O referandum Ocak
2011 ortasında yapılmış ve referandumdan merkez Sudan hükümetinden ayrılma
kararı çıkmıştı. İşte bu referandum sonucundan sonra Güney Sudan 9 Temmuz Cuma
günü resmen bağımsızlığını ilan edecek ve uluslararası toplumun yeni bir ferdi
olarak diğer ülkeler arasında yerini alacak. 30”
Kaynak:
1-http://tr.wikipedia.org/wiki/Sudan
2-http://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%BCney_Sudan
3- http://www.mfa.gov.tr/sudan-siyasi-gorunumu.tr.mfa
4-http://www.ntvmsnbc.com/id/25017933/
5- http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0kinci_Sudan_%C4%B0%C3%A7_Sava%C5%9F%C4%B1
6-http://tr.wikipedia.org/wiki/Cafer_Muhammed_en-Numeyri
7- http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%96mer_el-Be%C5%9Fir
8- http://tr.wikipedia.org/wiki/Sudan_Halk_Kurtulu%C5%9F_Ordusu
9 - 29 arasındaki tüm Kaynak gösterilen yazılar TimeTürk
haber sitesinden alınmıştır. http://www.timeturk.com/tr/kategori/dunya/sudan/1
http://www.timeturk.com/tr/kategori/dunya/sudan/5 arasındaki tüm haberler
30-http://www.bilgesam.org/tr/index.php?option=com_content&view=article&id=1557:sudann-boeluenmesi-ve-doabilecek-sorunlar&catid=169:analizler-afrika
Bu
yazı geneli itibari ile araştırılmış olup, kaynakçaları ile yayımlanmış olarak
EMRE AÇIKEL'e aittir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder