20 Mart 2013 Çarşamba

Filistin’deki Gizli Yahudi Örgütlerin Militarize Süreci

Kenan toprağında uygulamaya konulan ve yıllarca dünya sistemi içerisinde ses getiren bir oluşumu gerçekleştiren yahudi gizli ve terör örgütleri tarafından ve avrupa kaynaklı desteklenen israil projesi’nin yapılaşma sürecine tanıklık edeceğiz. Osmanlı cihan Devletine ve büyük topraklara hakim olan bir yönetim idaresine karşı başlatılan her türlü girişim dış kaynakların da parçalanma amacı güdmesi ile daha da hız kazanmıştır. Osmanlı Devleti’nin yıkılış sürecinden faydalanan birçok oluşum gerek Orta Doğu da gerekse Kuzey Afrika topraklarında hüküm sürmeye çoktan başlamıştı. Filistin cephesinde yenilgi alarak Şam’a doğru geri çekilme başlamasını fırsat bilen dış kaynaklar adeta kaybedilen toprakları sınırlarını dahi belirlemişlerdi. Filistin cephesi yüzyıllardır stratejik ve bir hayli jeopolitik öneme sahip bir Osmanlı yönetimi idaresindeydi. Osmanlı Devleti’ne karşı başlatılan içeriye sızan ve parçalanma hareketi güden topluluklara da adeta gün doğmuştu. Filistin toprakları üzerinde gerçekleştirilmek istenen israil projesi ısrarla uygulanmış ve sınırları çoktan çizilmişti. Filistin’e gizliden gizliye sevk edilen ve Osmanlı hakimiyetinden İngiliz, Fransız ve İtalyan mandasına girmiş Arap ülkelerine başlatılan pay edinme süreci hızla hareketlenmiştir. İsrail göçmenleri (Olim) olarak söylenen ve işgal politikası içerisine çekilen yahudi halkı gemiler ile Filistin toprağına gönderilirken bu toplulukları korumakla görevi birçok gizli örgütler Arap halkına karşı terörü çıkarmışlardır. Yasal olmayarak Filistin toprağına sürgün edilen Yahudi topluluklarını savunma ve koruma görevi adeta bazılarına Arap nefretinin doğması ve yayılmasında fırsat verilmiştir. Hanagah denilen yahudi gizli örgüt dış kaynaklar ile güçlendirilmiş ve illegal terör örgütüdür. Bu örgüt illegal yahudi yerleşimleri korumakla mükellef ve gerektiğinde Arap milliyeti üzerinde yoğun saldırıları gerçekleştirme pahasına kurulmuş paramiliter bir illegal örgüttür.

 
İki Fotoğraf’ta Yahudi Terör örgütü Hagana’nın göç gemisi’dir. Filistin topraklarında gizli faaliyetler ve terör eylemlerini gerçekleştirmek için Yahudi toplulukları ile beraber göç eden örgüt üyeleride mevcut.
Hagana yada Haganah adlı yahudi gizli ve terör örgütü Bar Giora örütünden sonra kurulan ve haşomer adlı başka bir yahudi terör örgütü’nün uzantısı olmuştur. Yahudi terör örgütü diyoruz neden mi? Yasadışı faaliyetler ile göçe zorlanan Yahudi millyetini hiçbir zaman temsil etmeyen ve etmeyecek olan bu gizli terör örgütü, Filistin topraklarına göç zorlanan toplulukların yaşamlarını tehlikeye atmaları da bir insanlık suçu olarak tarihe geçmesidir. Dünyadaki yahudi milletinin o zamanlarda yegane temsilcisi olarak sunulan bu gizli ve kanlı terör örgütleri şimdilerinin İsrail Savunma Güçleri (IDF - Israel Defense Forces ) olarak israil orudusunu oluşturmaktadır. İşgal politikası ürünü olan İsrail projesi 1948 yılında kurulduktan sonra Haganah israilli liderler tarafından fesh edildi.
 
Filistin topraklarında yasadışı eylemlere ve zorunlu göçte Araplara karşı gerektiğinde Arap kıyafetleri giyerek savaşan yahudi gizli terör örgütü Hanagah ve Haşomer üyeleridir.
Yahudiler dünya üzerined birçok görüşe ve toplumsal hareket içierisine bulunan topluluklardır. Rusya’da faaliyet gösteren ve yaşayan birçok yahudi Marksist bir görüş olarak Marksist-Siyonizmi benimsemişlerdir. Dünya’nın belli yerlerinde hayatlarına devam eden yahudi toplulukları düşüncelerini revizyonel bir sistem ile Filistin topraklarına gizli terör örgütleri sayseinde yıkmayı başarmışlardır. Başka bir yahudi gizli terör örgütü olan Irgun ise hem Filistin halkına hemde Filistin’in himayesini elinde bulunduran ingiliz yönetimine karşı başlatılan saldırılarda görev almışlardır. Yahudi yerleşimlerini diğer gizli örgütler gibi ön plana çıkararak Arap milliyeti üzerinde nefret ve saldırgan politikalarına şimdiki israilli yöneticiler gibi devam etmişlerdir. İsrail’in işgal politikası içerisindeki kişiler yıllarca bu gibi terör örgütü üyelerinin devamlılığı için büyük çaba göstermiş ve şimdiki politikacılar gibi Arap halkı içerisine gizliden gizliye yerleştirdikleri casusları kullanmışlardır. İsrail toplumunu savaş üretir hale getiren siyonizm gibi düşünceleri dünya’ya yaymak için elinden geleni yapan liderler ve yöneticiler dünya sistemi içinde barış ve hukuk çevresinden öte savaş ve gücü tercih etmelerinin her zaman yahudi halkına ve geleceğine zarar verdiği gün gibi açıktır. Osmanlı himayesinden sonraki dönemlerde başlayan yahudi gizli terör örgütleri Orta Doğu içine getirilmesi ile birlikte şimdiki israil politikaları aynı doğrultuda seyretmektedir. Filistin halkının bütün yaşam haklarını ve hukuksal haklarını gasp etme amacı ile yaşayan bu gibi terör örgütleri İsrail projesi içine yerleştirildiği günden bu yana İsrail ordusunu oluştumuştur. İsrail ordusu ve gizli istihbarat servisleri içerisine yerleştirilen eski yahudi gizli terör örgütleri üyesi kuruldukları günden bu yana yasal bir zeminde bahsedilmiştir. Yasal olmayan bir örgüt hareketi ile yol alan yahudi halkının da geleceğini tehlikeye atan bu terör örgütleri dünya kamuoyunda hiçte bahsedilmeyerek adeta yasal bir stat ile şimdinin İsrail ordusunu oluşturması da vicdan ve hukuk destekçilerinin seyirci olması ile birlikte hukuk katliamı adeta devam etmektedir. Filistin içerisinde kurulan ve Filistin halkının geleceğini teminat altında tutmalarını kendile için siyasi bir arena’da yarışan Hamas, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), Filsitin Ulusal Birlik Yönetimi, İslami Örgütler ve İslami Direniş hareketlerine terör damgası vurulması iki yüzlülük ve taraflı politika sürecini devam ettiğinin göstergesi olmuştur. Süper güç dengesinden doğan ve yasal statüsü almaya hak kazanmış gibi gösterilen İsrail ordusuna karşılık dünya kamuoyunda gizli projeler ile Filistin devletini tamamı ile yok etmeyi amaçlayan güçlerin propagandası ile Hamas ve FKÖ terör örgütü kapsamına alınması da dünya sisteminin tam oluşmadığının göstergesidir.
   
Jenin’de israil hapishanesindeki Filistinliler için gösteri yapan değnekler yardımı ile yürüyen Filistinli gencin “kardeşimi özledim” yazılı pankartı karşısında israil güçleri gaz bombası ve plastik mermi kullanmışlardır.
 
 
El- Halil’de israil’in işgal politikasını protesto etmek isteyen Filistinli gençler israil askerleri tarafından yoğun bir şekilde darp edildikten sonra israil hapishanelerine götürüldü ve sorgulandı.

İsrail projesi içerisindeki birçok israilli vatandaşlar zamanın yahudi terör örgütleri içerisinde bulunan radikal aşırı sağcı kişilerdir. Şimdi ise israil ordusu ve Mossad istihbarat servisi içerisinde bulunan birçok yahudi ve casus kimlikleri ile tanınan Arap halkı içerisine hatta israil hapishanelerinde bulunan istihbarat ajanlarının Filistin devleti’nin birkez daha kurulmaması amacı ile birçok faaliyetlere mzalarını atmışlardır. Filistinli gençler üzerindeki baskın politikalar ve susturma girişimleri Arap milliyetinin direniş sevdasından vazgçmediğini de görmeleri ile birlikte yahudi ajanlar ailelerin içerisine dahi sızarak geniş bir bilgi ediniyorlar. Filistin toprakları içerisinde yüzyıllarca Arap halkının ekonomik gelirleri arasındaki binlerce zeytin ağacının sahipleri Araplara karşı nefret ve savaş politikası üretmişlerdir. Stratejik bir ürün olan zeytin ağaçlarına karşılık Su kaynaklarına el koyulan Filistinlilerin yaşam şartları İsrail’in nefret politikasına karşılık dünya kamuoyunda pek fazla yankı bulmamaktadır. İsrail’in şiddet ve savaş tarihi her geçen gizli bir yapılanma ile gün yüzüne çıkarken diğer tarafta dünya kamuoyunun sessizliği adeta taraflılığın dünya için yanlış olduğunun da kanıtı’dır.

 

Nablus’ta illegal Yahudi yerleşimlerini protesto eden birçok Filistinli genç israil askerleri tarafından gözleri bağlanarak sorgulanmak üzere israil hapishanelerine götürüldü.
“Filistindeki Cihad En Üstün Cihad’dır” Kaynak: Prof. Dr. Ysufu El Kardavi

Bu yazı geneli itibari ile araştırılmış olup, kaynakçaları ile yayımlanmışolarak EMRE AÇIKEL'e aittir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder