
İki
Fotoğraf’ta Yahudi Terör örgütü Hagana’nın göç gemisi’dir. Filistin topraklarında
gizli faaliyetler ve terör eylemlerini gerçekleştirmek için Yahudi toplulukları
ile beraber göç eden örgüt üyeleride mevcut.
Hagana yada Haganah adlı yahudi gizli ve terör
örgütü Bar Giora örütünden sonra kurulan ve haşomer adlı başka bir yahudi terör
örgütü’nün uzantısı olmuştur. Yahudi terör örgütü diyoruz neden mi? Yasadışı
faaliyetler ile göçe zorlanan Yahudi millyetini hiçbir zaman temsil etmeyen ve
etmeyecek olan bu gizli terör örgütü, Filistin topraklarına göç zorlanan toplulukların
yaşamlarını tehlikeye atmaları da bir insanlık suçu olarak tarihe geçmesidir.
Dünyadaki yahudi milletinin o zamanlarda yegane temsilcisi olarak sunulan bu
gizli ve kanlı terör örgütleri şimdilerinin İsrail Savunma Güçleri (IDF - Israel
Defense Forces ) olarak israil orudusunu oluşturmaktadır. İşgal politikası
ürünü olan İsrail projesi 1948 yılında kurulduktan sonra Haganah israilli
liderler tarafından fesh edildi.

Filistin
topraklarında yasadışı eylemlere ve zorunlu göçte Araplara karşı gerektiğinde
Arap kıyafetleri giyerek savaşan yahudi gizli terör örgütü Hanagah ve Haşomer üyeleridir.
Yahudiler dünya üzerined birçok görüşe ve toplumsal
hareket içierisine bulunan topluluklardır. Rusya’da faaliyet gösteren ve
yaşayan birçok yahudi Marksist bir görüş olarak Marksist-Siyonizmi
benimsemişlerdir. Dünya’nın belli yerlerinde hayatlarına devam eden yahudi
toplulukları düşüncelerini revizyonel bir sistem ile Filistin topraklarına
gizli terör örgütleri sayseinde yıkmayı başarmışlardır. Başka bir yahudi gizli
terör örgütü olan Irgun ise hem Filistin halkına hemde Filistin’in himayesini
elinde bulunduran ingiliz yönetimine karşı başlatılan saldırılarda görev
almışlardır. Yahudi yerleşimlerini diğer gizli örgütler gibi ön plana çıkararak
Arap milliyeti üzerinde nefret ve saldırgan politikalarına şimdiki israilli
yöneticiler gibi devam etmişlerdir. İsrail’in işgal politikası içerisindeki kişiler
yıllarca bu gibi terör örgütü üyelerinin devamlılığı için büyük çaba göstermiş
ve şimdiki politikacılar gibi Arap halkı içerisine gizliden gizliye
yerleştirdikleri casusları kullanmışlardır. İsrail toplumunu savaş üretir hale
getiren siyonizm gibi düşünceleri dünya’ya yaymak için elinden geleni yapan
liderler ve yöneticiler dünya sistemi içinde barış ve hukuk çevresinden öte
savaş ve gücü tercih etmelerinin her zaman yahudi halkına ve geleceğine zarar
verdiği gün gibi açıktır. Osmanlı himayesinden sonraki dönemlerde başlayan
yahudi gizli terör örgütleri Orta Doğu içine getirilmesi ile birlikte şimdiki
israil politikaları aynı doğrultuda seyretmektedir. Filistin halkının bütün yaşam
haklarını ve hukuksal haklarını gasp etme amacı ile yaşayan bu gibi terör
örgütleri İsrail projesi içine yerleştirildiği günden bu yana İsrail ordusunu
oluştumuştur. İsrail ordusu ve gizli istihbarat servisleri içerisine
yerleştirilen eski yahudi gizli terör örgütleri üyesi kuruldukları günden bu
yana yasal bir zeminde bahsedilmiştir. Yasal olmayan bir örgüt hareketi ile yol
alan yahudi halkının da geleceğini tehlikeye atan bu terör örgütleri dünya
kamuoyunda hiçte bahsedilmeyerek adeta yasal bir stat ile şimdinin İsrail
ordusunu oluşturması da vicdan ve hukuk destekçilerinin seyirci olması ile
birlikte hukuk katliamı adeta devam etmektedir. Filistin içerisinde kurulan ve
Filistin halkının geleceğini teminat altında tutmalarını kendile için siyasi
bir arena’da yarışan Hamas, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), Filsitin Ulusal
Birlik Yönetimi, İslami Örgütler ve İslami Direniş hareketlerine terör damgası
vurulması iki yüzlülük ve taraflı politika sürecini devam ettiğinin göstergesi
olmuştur. Süper güç dengesinden doğan ve yasal statüsü almaya hak kazanmış gibi
gösterilen İsrail ordusuna karşılık dünya kamuoyunda gizli projeler ile
Filistin devletini tamamı ile yok etmeyi amaçlayan güçlerin propagandası ile
Hamas ve FKÖ terör örgütü kapsamına alınması da dünya sisteminin tam
oluşmadığının göstergesidir.

Jenin’de israil hapishanesindeki Filistinliler için gösteri yapan değnekler yardımı ile yürüyen Filistinli gencin “kardeşimi özledim” yazılı pankartı karşısında israil güçleri gaz bombası ve plastik mermi kullanmışlardır.

El- Halil’de israil’in işgal politikasını protesto etmek isteyen Filistinli gençler israil askerleri tarafından yoğun bir şekilde darp edildikten sonra israil hapishanelerine götürüldü ve sorgulandı.
İsrail projesi içerisindeki birçok israilli
vatandaşlar zamanın yahudi terör örgütleri içerisinde bulunan radikal aşırı
sağcı kişilerdir. Şimdi ise israil ordusu ve Mossad istihbarat servisi içerisinde
bulunan birçok yahudi ve casus kimlikleri ile tanınan Arap halkı içerisine
hatta israil hapishanelerinde bulunan istihbarat ajanlarının Filistin devleti’nin
birkez daha kurulmaması amacı ile birçok faaliyetlere mzalarını atmışlardır.
Filistinli gençler üzerindeki baskın politikalar ve susturma girişimleri Arap
milliyetinin direniş sevdasından vazgçmediğini de görmeleri ile birlikte yahudi
ajanlar ailelerin içerisine dahi sızarak geniş bir bilgi ediniyorlar. Filistin
toprakları içerisinde yüzyıllarca Arap halkının ekonomik gelirleri arasındaki binlerce
zeytin ağacının sahipleri Araplara karşı nefret ve savaş politikası
üretmişlerdir. Stratejik bir ürün olan zeytin ağaçlarına karşılık Su
kaynaklarına el koyulan Filistinlilerin yaşam şartları İsrail’in nefret
politikasına karşılık dünya kamuoyunda pek fazla yankı bulmamaktadır. İsrail’in
şiddet ve savaş tarihi her geçen gizli bir yapılanma ile gün yüzüne çıkarken
diğer tarafta dünya kamuoyunun sessizliği adeta taraflılığın dünya için yanlış
olduğunun da kanıtı’dır.

Nablus’ta
illegal Yahudi yerleşimlerini protesto eden birçok Filistinli genç israil
askerleri tarafından gözleri bağlanarak sorgulanmak üzere israil
hapishanelerine götürüldü.
“Filistindeki Cihad En Üstün Cihad’dır” Kaynak: Prof.
Dr. Ysufu El Kardavi
Bu yazı
geneli itibari ile araştırılmış olup, kaynakçaları ile yayımlanmışolarak EMRE
AÇIKEL'e aittir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder